Merhaba!
Sizlere vosvoslar için önemli bir konudan bahsetmek istiyorum. O da tabi ki oto-sanayi! Vosvoslar malum yaşlı arabalar. Ara ara sahiplerine çeşitli sorunlar çıkarabiliyorlar. Aslında birer bebek gibiler, fazla ilgiye ve bakıma ihtiyaçları var. O yüzden bozulmasa bile ne olur ne olmaz diye her vosvos sahibinin arabasını belirli bir zaman aralığında ustaya götürmesi gerekiyor. Ankara'da bu iş sanayide toplanmış. Birbirinden değerli ve yetenekli birçok vosvos ustası var. Ben bu hafta sanayide Selçuk Usta'nın yanına gittim ve tamirhanesini ve vosvoslarını fotoğraflama şansı buldum.
Sizlere vosvoslar için önemli bir konudan bahsetmek istiyorum. O da tabi ki oto-sanayi! Vosvoslar malum yaşlı arabalar. Ara ara sahiplerine çeşitli sorunlar çıkarabiliyorlar. Aslında birer bebek gibiler, fazla ilgiye ve bakıma ihtiyaçları var. O yüzden bozulmasa bile ne olur ne olmaz diye her vosvos sahibinin arabasını belirli bir zaman aralığında ustaya götürmesi gerekiyor. Ankara'da bu iş sanayide toplanmış. Birbirinden değerli ve yetenekli birçok vosvos ustası var. Ben bu hafta sanayide Selçuk Usta'nın yanına gittim ve tamirhanesini ve vosvoslarını fotoğraflama şansı buldum.
Selçuk Usta neredeyse 20 yıldır vosvos işinde. Önceleri başka bir ustanın yanında çırak olarak çalışıyormuş. 15 yılını orada geçirdikten sonra kendi yerini açmış ve dertli vosvoslara derman olmuş. Kendisinin de mavi bir vosvosu var. Çırakken kazandığı paraları biriktirip kendi yapmış bu vosvosu. Gerçekten üstüne çok emek harcanmış bir araba ve tabi ki Selçuk ustanın ilk göz ağrısı. Vosvosun parçalarını teker teker toplamış ve hurda olan arabayı yeniden yaratmış. Ne yapıp ne ettiysem Selçuk ustanın fotoğrafını çekmeye ikna edemedim. Vosvos sanayisi aslında çok rekabetli ve her gün yeni ustalar yetişiyor, yeni tamirhanelerini açıyorlar. İnce işçilik, emek, vosvosların bakım ihtiyaçları derken laf söz çok oluyormuş. Blog'umda fotoğrafının olmasını istemedi ama tamirhanesini dilediğimce fotoğrafladım. İşte Selçuk Usta'nın mavi vosvosu, göz bebeği: