Dönem boyunca farklı vosvoslarla ve sahipleriyle tanıştık. Tanıştığım her vosvos'un ve sahibinin özgün hikayeleri oldu. Her zaman dediğim gibi, bazı nesneler insanlarda farklı anlamlar taşır, hayatlarının bir parçası, dostları olur. İşte vosvoslar bu bahsettiğim özelliği taşıyan yegane arabalardan bir tanesi.
Öncelikle vosvoslar farklı bir hayat tarzını simgeler. Vosvos kullanmak özgürlük, birazcık asilik , aynı zamanda da mütevaziliğin şekil almış en alımlı halidir. Sayesinde bir oto tamircisi kadar bilgi sahibi olursunuz, çocuğunuz gibidir. Severseniz mutlu olur, sevmezseniz küser. Üretim zamanı ve şekli ne kadar acıklı da olsa, barışın, çiçek çocukların simgesidir. Vosvoslar üretildiklerinden 70 yıl sonra bugün, hala özgünlüğünü korumakta. Hitler'in dünya üzerinde sebep olduğu tek güzel şey. Vosvoslar hep bana kocaman oyuncak arabalar gibi gelmiştir. Belki de bu yüzdendir yolda en çok çocukların dikkatini çekmesi.
Vosvoslar sayesinde oluşturan en büyük duygusal bağlardan bir tanesi de vosvos sahipleri arasındadır. Aradaki dayanışmaya göz yaşartıcı desem yeridir. Birbirlerini tanımayan insanlar, konu vosvosları olunca bir araya gelir,her şekilde birbirleriyle yardımlaşırlar. Öyle ki çoğu zaman arabanızı tamirhaneye götürmenize bile gerek kalmaz. Hep beraber takılırlar ki, şu modern zamanda lüks ve gelişmiş arabaların arasında vosvosları kendilerini yalnız hissetmesin.
Ben de bu dönem boyunca, vosvoslar ve sahipleri arasındaki bu ilişkiyi, karakteristik özelliklerini elimden geldiğince göstermeye çalıştım. Bilmediğim birçok şey öğrendim (özellikle teknik konularda). Kolay iş değilmiş vosvos sahibi olmak. Sadece heves etmek yetmiyor, bu blog boyunca öğrendiklerimden yola çıkarsam. Blog sayesinde birbirinden tatlı insanlarla tanıştım ve yeni arkadaşlıklar kurdum. Benimle özel hikayelerini ve anılarını paylaşmaktan çekinmedikleri için röportaj yaptığım herkese tekrar teşekkür ederim. Her bir hikaye benim için ilham verici oldu, zaten aşık olduğum vosvosların anlamlarını kafamda iyice pekiştirdi.
Bu Final post'unda dönem boyunca en sevdiğim vosvosları ve benim için özel olan fotoğrafları paylaşmak istiyorum.
Öncelikle, yakın zamanda keşfettiğim bir siteyle başlamak istiyorum. Türkiye'de yayımlanmış ilk ve tek vosvos dergisi; Vosvos Magazin! Böyle bir sitenin varlığından haberdar değildim açıkçası, bulunca da çok şaşırdım. Dergi aslında Şubat 1997'de yayımlanmaya başlanmış, Eylül 1998'de ise yayıma son verilmiş. Basılı halde bulunan 6 sayısı mevcut. Basıldığı zamanlarda 200.000 liraya satılıyormuş:) Dergi sahipleri, dergiyi internet üzerinde bir site oluşturup, basılan sayıları arşivlemek istemişler. Dergide vosvoslarla ilgili her türlü haber bulunuyor. Hatta onlar da benim gibi vosvosları tanıtmış, hikayelerini anlatmışlar:)
Dergide, beni en çok etkileyen haber Bosna Hersek'de savaş sırasında fotoğraflanmış olan vosvoslar oldu. Vosvosların, dünya tarihinde gerçekleşmiş çarpıcı olaylara tanıklıkları aşağıdaki fotoğraflarda da görülüyor. Derginin yayımlanmış tüm sayılarına buradan ulaşabilirsiniz.
Öncelikle vosvoslar farklı bir hayat tarzını simgeler. Vosvos kullanmak özgürlük, birazcık asilik , aynı zamanda da mütevaziliğin şekil almış en alımlı halidir. Sayesinde bir oto tamircisi kadar bilgi sahibi olursunuz, çocuğunuz gibidir. Severseniz mutlu olur, sevmezseniz küser. Üretim zamanı ve şekli ne kadar acıklı da olsa, barışın, çiçek çocukların simgesidir. Vosvoslar üretildiklerinden 70 yıl sonra bugün, hala özgünlüğünü korumakta. Hitler'in dünya üzerinde sebep olduğu tek güzel şey. Vosvoslar hep bana kocaman oyuncak arabalar gibi gelmiştir. Belki de bu yüzdendir yolda en çok çocukların dikkatini çekmesi.
Vosvoslar sayesinde oluşturan en büyük duygusal bağlardan bir tanesi de vosvos sahipleri arasındadır. Aradaki dayanışmaya göz yaşartıcı desem yeridir. Birbirlerini tanımayan insanlar, konu vosvosları olunca bir araya gelir,her şekilde birbirleriyle yardımlaşırlar. Öyle ki çoğu zaman arabanızı tamirhaneye götürmenize bile gerek kalmaz. Hep beraber takılırlar ki, şu modern zamanda lüks ve gelişmiş arabaların arasında vosvosları kendilerini yalnız hissetmesin.
Ben de bu dönem boyunca, vosvoslar ve sahipleri arasındaki bu ilişkiyi, karakteristik özelliklerini elimden geldiğince göstermeye çalıştım. Bilmediğim birçok şey öğrendim (özellikle teknik konularda). Kolay iş değilmiş vosvos sahibi olmak. Sadece heves etmek yetmiyor, bu blog boyunca öğrendiklerimden yola çıkarsam. Blog sayesinde birbirinden tatlı insanlarla tanıştım ve yeni arkadaşlıklar kurdum. Benimle özel hikayelerini ve anılarını paylaşmaktan çekinmedikleri için röportaj yaptığım herkese tekrar teşekkür ederim. Her bir hikaye benim için ilham verici oldu, zaten aşık olduğum vosvosların anlamlarını kafamda iyice pekiştirdi.
Bu Final post'unda dönem boyunca en sevdiğim vosvosları ve benim için özel olan fotoğrafları paylaşmak istiyorum.
Öncelikle, yakın zamanda keşfettiğim bir siteyle başlamak istiyorum. Türkiye'de yayımlanmış ilk ve tek vosvos dergisi; Vosvos Magazin! Böyle bir sitenin varlığından haberdar değildim açıkçası, bulunca da çok şaşırdım. Dergi aslında Şubat 1997'de yayımlanmaya başlanmış, Eylül 1998'de ise yayıma son verilmiş. Basılı halde bulunan 6 sayısı mevcut. Basıldığı zamanlarda 200.000 liraya satılıyormuş:) Dergi sahipleri, dergiyi internet üzerinde bir site oluşturup, basılan sayıları arşivlemek istemişler. Dergide vosvoslarla ilgili her türlü haber bulunuyor. Hatta onlar da benim gibi vosvosları tanıtmış, hikayelerini anlatmışlar:)
Dergide, beni en çok etkileyen haber Bosna Hersek'de savaş sırasında fotoğraflanmış olan vosvoslar oldu. Vosvosların, dünya tarihinde gerçekleşmiş çarpıcı olaylara tanıklıkları aşağıdaki fotoğraflarda da görülüyor. Derginin yayımlanmış tüm sayılarına buradan ulaşabilirsiniz.